Havsa Köyleri


  • ABALAR KÖYÜ : Havsa'ya 8 km uzaklıkta yer aan köyün 93 harbi sonrası Bulgaristan'dan göç eden muhacirlerce kurulduğu bilinmektedir. Daha evvel adı "Aba" olarak anılırken günümüzde "Abalar" haline dönüşmüştür.
  • ARPAÇ KÖYÜ : İlçenin 18 km kuzeyinde yer alan köyün ismi Osmanlı dönemine değin uzanmaktadır. Tekirdağ’dan Balkanlara giden kervan yolu buradan geçer, kervancılar hayvanlarını bu civarda doyurur ve köyün yakınlarındaki çayda ( Süloğlu deresi ) sularlarmış. Bu sebeple önceleri Arpa-Çay olan adı değişerek bugünkü halini almıştır. Çok eski bir köy olan yerleşim bugünkü demografik yapısını cumhuriyet sonrası mübadelelerle buraya yerleştirilen Yugoslavya ve Romanya’dan göçmenlerin iskanı ile tamamlamıştır.
  • AZATLI KÖYÜ : Osmanlı döneminde bir Rum-Gagauz topluluğun yaşadığı köy olan köyün eski adı Azaplı olarak rivayet edilmektedir. Bilinmeyen bir sebepten cezalandırılmış ve bu isimle anılmış köyün affa uğraması ile adı azad etmek kökünden Azatlı olarak günümüze gelmiştir. 1924 yılı büyük mübadelesi ile Drama,Razgrad,Haskova,Kırcaali muhacirleri köyde Rum’larca terk edilmiş evlere iskan edilmiştir.
  • BAKIŞLAR KÖYÜ : İlçeyi Uzunköprü’ye bağlayan asfaltın kıyısında, ilçenin 13 km güneyinde yer alır. 93 Harbi sonrası göç eden Bulgaristan muhacirleri bu yöredeki Hayriye adında zengin bir hanıma ait çiflik arazisinde iskana tabi tutulmuştur. Hayriye hanımın bu araziyi bağışlaması sonucu Bağışlar diye anılan köyün adı Bakışlar haline gelmiştir.
  • BOSTANLI KÖYÜ : Adını topraklarında bolca yetiştiği tahmin edilen bostanları sebebiyle aldığı düşünülen köy ilçenin 16 km doğusunda kurulmuştur. Köyün yakınlarında yer alan mezarlık kalıntıları ve arkeolojik buluntular civarda farklı yerleşimlerin de olduğu yahut köyün zaman içinde taşınmış olabileceğini işaret eder. İlki 93 harbi ( 1878-79 ) haribi döneminde olmak üzere 1951 ylına kadar değişik dönemlerde Bulgaristan ve Romanya Köstence’den gelen göçmenler iskan edilmiştir.
  • ÇUKURKÖY : Uzunköprü yolu üzerinde yer alan köylerden bir diğeri Çukurköy’dür ve ilçenin 11 km güneyinde yer alır. 93 Harbi sonrası Rus zulmünden kaçan Bulgaristan muhacirlerinin bir kısmı bu köye iskan ettirilmiştir. Su taşkınlarına maruz kalması sebebiyle Çukurköy adını almıştır.
  • HABİLLER KÖYÜ : İlçenin kuzeyinde yer alan ve Balkan Savaşları dönemine kadar Bulgar yerleşimcilerin oturduğu köy, savaş sonrası boşaltılmıştır. İlk olarak aynı senelerde Bulgaristan’dan gelen Türk nüfus köye yerleştirilmiş, cumhuriyet dönemlerinin çeşitli mübadeleleri ile Yunanistan,Bulgaristan ve Romanya’dan mübadiller bu köyün şimdiki nüfus yapısını oluşturmuştur. Köyün yakınlarındaki eski mezarlıkta yer alan iki menhir taşına halkın Habil ve Kabil adını verdikleri, dolayısıyla adını bu taşlardan Habil’e ait olandan türettiği düşünülmektedir.
  • HASKÖY : İlçenin 12 km kuzeyinde yer almaktadır. Köyün civarında çok eskilere uzandığı düşünülen antik dönem buluntularının çok az bir kısmı araştırılabilmiş ve şehir müzesinde sergilenmektedir. Yeni yapılacak araştırmalar çok daha zengin buluntular vereceği yönünde ipuçları vermektedir. Osmanlı’nın Balkanlar’a akınlarında yararlılık gösterdiği bilinen bu yerleşim Osmanlı Paşalarından Mahmut Paşa’ya has olarak verilmiştir. İsmini buradan almaktadır. Evliya Çelebi seyahatnamesinde zengin bir ticari ve iktisadi gelimeye ulaştığı yönünde bilgiler yer almaktadır. Ahmet Badi efendinin “Riyaz-ı Belde-İ Edirne” isimli eserinde de bu bilgiler güçlü anlatımlarla desteklenmektedir. Osmanlı dönemi eserlerinin izlerini sürmek bügün bile mümkündür. 93 Harbi ve Balkan savaşları sırasında büyük tahribat yaşayan köy neredeyse terk edilmişken, cumhuriyet sonrası mübadeleler ile Yunanistan,Bulgaristan,Yugoslavya ve Romanya’dan mübadillerce yeniden imar edilmiştir. Balkan Savaşları sırasında şehit düşenlerin hatırasını yaşatan bir şehitliğe ev sahipliği yapmaktadır.
  • KABAAĞAÇ KÖYÜ : İlçenin yaklaşık 10 km doğusunda yer alan köy bir dere tarafından derinleştirilmiş bir vadinin iki yakasında yer alır. Bu dere etrafında yetişen ağaçlardan adını aldığı rivayet edilen Kabaağaç köyü 93 harbi sonrası Bulgaristan’dan göçe zorlanan muhacirlerce kurulmuştur.
  • KÖSEÖMER KÖYÜ : İlçenin 8 km doğu yönünde yer alır. 1910 yılında Yugoslavya’dan gelen Boşnak muhacirler köyün il kuruluşuna vesile olurlar. Cumhuriyet dönemlerinden itibaren Yunanistan ve Bulgaristan’dan mübadelelerle bugüne değin uzanan nüfus çeşitlenmesi tamamlanmış olur.
  • KULUBALIK KÖYÜ : Köy Uzunköprü yoluna yakın bir mesafede, Havsa’ya 9 km uzaklıkta yer almaktadır. İlk olarak 93 Harbi sonrası Bulgaristan’dan gelen muhacirler, o zamanlar Sultaniye adı verilen yöredeki çiflik arazisine iskan edilirler. Daha sonraki dönemlerde Yunanistan ve Bulgaristan’dan başka muhacirlerce iskana tabi tutulan bu bölgede bugünkü köy şekillenmeye başlar. O dönemlerde gelen muhacirler derme çatma kulübelerde-barakalarda yaşadığı için adını “kulübe” kelimesinin değişikliğe uğramasıyla bugüne değin taşımıştır.
  • KUZUCU KÖYÜ : Uzunköprü yolu üzerinde ve ilçenin 5 km güneyinde kurulmuştur. 93 harbi sonrası bu civarda yer alan Selimiye çifliği arazisine yerleştirilen 93 Harbi Bulgaristan’dan gelen muhacirlerce kurulmuştur. Hayvancılığı iyi bilen halkın yetiştirdiği besili kuzuları sebebi ile bu ismi almıştır.
  • MUSULÇA KÖYÜ : İlçenin 16 km kuzeydoğu yönünde yer almaktadır. Osmanlı döneminde hasköy’e bağlı bir çiflik arazisi olan köyün yükseldiği bu bölge Musul’dan gelen Kurt Hasan bey adlı bir akıncı beyi tarafından iskana tabi tutulduğu rivayeti üzerine adını Musulça olarak almıştır.
  • NAİPYUSUF KÖYÜ : İlçenin 8 km güneydoğusunda yer almaktadır. 93 Harbi sonrası Lofça’dan gelip yöreye yerleşen muhacirlerce iskana tabi tutulmuştur. Önceleri Naip ismiyle anılan bu köy, Tekirdağ’da da aynı isimde bir yerleşim bulunduğu için daha sonra Naipyusuf adını almıştır. Tipik bir Pomak köyüdür. 1889 yılında Abdülhamid Han tarafından yaptırılan cami halen köyün hizmetindedir.
  • NECATİYE KÖYÜ : Babaeski yolu üzerinde ilçenin 8 km doğusunda yer almaktadır. 93 Harbi sonrası Bulgaristan’ın Selvi kasabasından gelen muhacirlerce yerleşime tabi tutulmuştur. Köyün adını alması ile ilgili rivayet gayet hoştur. Köyün kurulduğu dere yatağı boyunca yer alan sık ormanlıklar içerisinde eşkiyaların sökün ettiği, katlettikleri masum vatandaşları dere yatağına attıkları için “mundar-pis-bakımsız olmak” manasında önceleri “Mundarca” adıyla anılmıştır. Bu dere bugün dahi Mundarca deresi olarak anılmaktadır. Buraların eşkıya çetelerinden arındırılmasından sonra ise “kurtulmuş” manasında “Necat” kökünden türeyerek “Necatiye” olarak günümüze ulaşmıştır.
  • OĞULPAŞA KÖYÜ : İlçenin 7 km batısında yer alır. Osmanlı askerine iaşe için kurulmuş eski bir çiflik arazisi iken, Balkan Savaşları yıllarından 1950’li yıllara uzanan bir süreçte buraya iskan ettirilen Bulgaristan ve Yunanistan’dan gelen muhacirler ve mübadillerce yurt edinilmiştir. Köyün ismini alması ile ilgili çeşitli rivayetler vardır. Bunlaran biri Osmanlı paşalarından birinin oğlunun burada öldüğü annesinin ardından ağıt yakarken “ Ah benim paşa oğlum” yakarışından türediği, diğeri ise düşman askerlerini bu köy yakınlarında püskürten bir Osmanlı paşasının “Uğurlu paşa” diye övüldüğü, bu seslenişlerin zamanla Oğulpaşa ismine dönüştüğü yönündedir.
  • OSMANLI KÖYÜ : İlçenin 4 km kuzeydoğusunda yer almaktadır. Köyün halkı 93 Harbi sonrası Bulgaristan’dan buraya gelmiş ve Kurtuluş Savaşı yıllarına kadar Rum-Bulgar azınlıkla birlikte yaşamıştır. Köyün çok eski bir yerleşim olduğunu köy arazisi içerisinde bulunan eski Müslüman ve Hırıstiyan mezarlıkları, antik dönemlere işaret eden menhir taşları ve 3 adet tümülüsten anlamak mümkündür. Osmanlı döneminde paşaların av için bu bölgeye rağbet etmeleri sebebiyle adını Osmanlı olarak aldığı rivayet edilmektedir. Bir diğer rivayet ise bu civarda eski dönemlerde Osman Ağa denilen bir zata ait çiflik bulunması sebebi iledir.
  • ŞERBETDAR KÖYÜ : Havsa’nın 13 km güneybatısında kurulmuştur. Eski dönemlerde Rum ve Gagauz topluluklarca iskana tabi tutulan köy ve civarında köklü bir bağcılık kültürü gelişmiştir. Şarap işinin kaliteyle yapıldığı bu dönemlerden itibaren “Şaraplar” diye anılan yerleşim daha sonra “Şerbetdar” olarak değiştirilmiştir. 1924 ile başlayan mübadeleler 1951 yılına değin aralıklarla Yunanistan, Romanya ve Bulgaristan’dan muhacirlerin buraya iskan edilmesini sağlamıştır.
  • SÖĞÜTLÜDERE KÖYÜ : Havsa’nın 15 km kuzeyinde kurulmuştur. Önceleri Hasköy’ün arazisi içerisinde yer alan bu bölge Balkan savaşı sonrası 1914 yılında Bulgaristan ve Yunanistan’dan gelenler tarafından köy yapılanmasına ulaşabilmiştir. Köy deresi boylarında söğüt ağaçları ekili olduğu için bu ismi almıştır. Bu dere civarındaki çayırlarda beslenen hayvanların bol sütleri olduğu, bu sebeple “Sütlü Dere” ismiyle anıldığı sonradan şimdiki adını aldığı da bir diğer rivayettir.
  • TAHAL KÖYÜ : İlçenin 15 km güneydoğu yönünde yer almaktadır. 93 Harbi sonrası buraya iskan edilen Bulgaristan’dan gelen muhacirlerce kurulan köyde eski yıllarda büyük bir tahıl pazarı kuruluyor olması sebebiyle adının değişerek ”Tahal” haline geldiği rivayet edilmektedir.
  • TAPTIK KÖYÜ : Havsa’nın 13 km doğusunda yer almaktadır. 93 Harbi sonrası Kırım’dan göç ettirilen Tatar göçmenler yöreye yerleştirilmiştir. Balkan savaşları yıllarında zaman zaman boşaltılan köy yeniden imar edilmiştir. Osmanlı devlet arazisi olan köye yerleşen Tatar göçmenlere beğenip beğenmediklerinin sorulması üzerine, beğeni manasında “Taptık” diye seslenişlerden sebep ismini almıştır.
  • YOLAGELDİ KÖYÜ : Havsa'ya 12 km uzaklıktaki Yolageldi, 93 Harbi sonrası Bulgaristan'ın Selvi ( Servi ) kazası civarından gelen muhacirlerce kurulmuştur.

0 yorum: